30 Nisan 2014

Diri Diri Çocuk Yakmak!!

Yazasım yokken susasım kalmadı.
Bir insan nasıl bir çocuğa, bir bebeğe kıyar aklım almıyor. İnsan dedim ama lafın gelişi tabii. Oksijen tüketimi insanlık kriteri olmamalı.
"Bıçakla vurdum. Üzerine benzin döktüm. Kibritle ateşe verdim, çığlıklar atmaya başladı". İfadeye gel. Hani basitçe vurarak ya da ilaçla falan da öldürmüyor it, diri diri yakıyor.
6 yaşında lan o çocuk. Daha süt kokuyor. Elleri ayakları minik minik. Nasıl da güzel gülüyor.
Şimdi sen buna ne ceza vereceksin de adaleti tesis edeceksin ey hakim? O minicik masum suratı toprağın altına gömmüşken neyi konuşacağız?
Bu kişisel isyan.

Bir zamanlar bunu yapan mahluk da kundakta bebeymiş. O halden bu noktaya nasıl gelinir cidden deşmek lazım. Anası babası hacısı hocası, hepsini bir yoklamak lazım. Böyle mi doğdu, böyle mi oldu? Çünkü bir değil, iki değil, bu puştlardan toplumun içinde binlerce var, her gün yenisi çıkıyor ortaya. Öldürme dürtülerinin tetiklenmesi için de fazla bir sebebe gerek yok hani. Belki otobüste bu yazıyı okurken yanında oturan adam o. Belki çocuğunun okulu önünde kendine kurban seçen simitçi o.
Toplumumuz seri biçimde psikopatlar üretmeye başladı, kadın cinayetleri, aralara serpiştirilmiş çocuk cinayetleri, ortaya karışık cinnetler... Noluyor lan bize?
Bu da her boka vıtvıt ahkam kesen sosyolojik isyan.

6 Nisan 2014

Bir Tutam Tirilye

Bursa'yı biliriz. Mudanya'yı da biliriz. Ama taş çatlasa 12 km ötedeki Tirilye'yi pek bilmeyiz. İyi ki de bilmeyiz.
Belki de isminin önce Tirilye, sonra Mahmutşevketpaşa, sonra Zeytinbağı, son olarak da yine Tirilye olarak değiştirilmesinin sebebi ahalinin kafasını karıştırarak izini kaybettirmektir. Laf aramızda Tirilye adını Yunancadaki "trigla" yani barbun balığından almış olabilir. Marmara Denizine nazır restoranlarda barbunu afiyetle götürürken insan kavrıyor nedenini.

Bugün beldenin nüfusu 2000 ya var ya yok. Kurtuluş Savaşının bitmesiyle Tirilyeli Rumlar mübadeleyle Yunanistan'a göç eder. Ve zeytincilik de bir daha geçmişteki cafcaflı günlerindeki gibi olmaz. Üretim devam ediyor, sektör ekonominin yine can damarı ama bir şeyler eksik. Kasabanın Bandırma istikameti çıkışında itfaiyenin yanında zeytin kooperatifinin terk edilmiş fabrikası görülesi. Zeytinden anlayanlar bilir, çekirdeği ufak, kabuğu ince, lezzeti bol, meşhur Tirilye zeytininin kaynağı işte burası. Memleketin başka bölgelerinde zeytin ağaçlarına da Tirilye aşısı yapılıyormuş fakat aynı lezzet yakalanamıyormuş. Tirilye'de zeytinin yanı sıra, köylülerin el değmeden ürettiği zeytinyağını pet şişelerde esnaftan almak da mümkün, markalaşmış Emil İsmail'in dükkanından almak da.
Tirilye Zeytinlikleri
Fatih Camii - Fotoğraf Panoramio: Haluk Cömertel
Güzelim cumbalı Rum evlerinin çoğu harabe halinde ama yine de eski günlere dair fikir veriyor. Hele bir Taş Mektep var ki bakınca insanın içi parçalanıyor. Heybetli mi heybetli, 1900'lerin başında yapılmış, savaş öksüzlerine yurt olmuş, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'a okul olmuş, olmuş da olmuş. Bugün bitmiş gitmiş kül olmuş, bu hali de hepimize günah yazıyor, biline.