19 Eylül 2014

Ve İskoçya Bağımsızlığa Hayır Der

4,2 milyon İskoç seçmenden oy kullanan 3,6 milyonun %55'i Birleşik Krallık'ı tercih etti. Sıkı bir "evet" kampanyası yürüten bağımsızlık yanlılarıysa hüsrana uğradı.

Neden bağımsızlık?
Önce İskoçya'nın yapısını anlamak gerek. 1707'ye kadar bağımsız bir krallık olan, o tarihten itibaren ise İngiliz krallığıyla birleşen bir bölgeden bahsediyoruz. Dolayısıyla geçmişten gelen bir milli bilinç ve gurur var. Taraflar arasında yapılan anlaşmalara göre -sonuncusu Scotland Act 2012- İskoçya belli alanlarda Birleşik Krallık'a tabi; vergiler, savunma, sosyal güvenlik, dış politika, enerji, vs.
Buna karşılık bazı konularda bağımsızlar, bunların başında da hukuk, eğitim, sağlık ve tarım geliyor. Her ne kadar Kraliçe II. Elizabeth devlet başkanı olsa da İskoçya, vekillerini yerel seçimlerle belirlediği bir parlamentoya sahip. Hükümetin başında da kraliçe tarafından atanan bir başbakan var. Şu anki bölgesel başbakan Alex Salmond bağımsızlık kampanyasını yürüten kişi. İskoçya ayrıca Birleşik Krallık parlamentosunda da temsil ediliyor. Kendi bayrağı ve bir başkenti -Edinburgh- var.

Aman petrol, canım petrol
Uzun lafın kısası biraz özerk, biraz değil, durum karışık. Fakat dünkü referandumda tarihten gelen
Birleşik Krallık Petrol ve Doğalgaz Kaynakları
(Koyu mavi alan İskoç karasularını temsil ediyor)
bağımsızlık talebinin yanı sıra petrol ve doğalgaz gelirlerinde söz sahibi olma arzusu rol oynuyordu. Birçok İskoç uzun zamandır "petrol bizim Kuzey Denizi'mizden çıkıyor neden başkalarıyla paylaşalım?" düşüncesine sahip. Hatta petrolün ilk çıkartılmaya başlandığı 1970'li yıllarda kullanılan bağımsızlık kampanyası sloganlarından biri "It's Scotland's Oil" (Bu İskoçya'nın Petrolü). Her ne kadar üretim 1990'lara göre biraz azalmış olsa da 30-40 yıllık daha rezerv olduğu tahmin ediliyor. İskoç hükümetine göre 2018'de petrol vergilerinin 93 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Mevcut durumda petrol ve doğalgaz yataklarının %84'ü kendi karasularında bulunan İskoçya vergilerden %10-15'lik bir dilim alabiliyor. Bu para İskoçların cebine kaldığı takdirde refah seviyesinde ciddi bir artış olacağı kesin, buna karşılık Birleşik Krallık da çok değerli bir gelir kaynağından mahrum olacak.

Birleşik Krallık'tan kontratak
Bu, ve toprak bütünlüğü endişesiyle İngilizler bağımsızlık referandumunu ciddiye alıp muazzam bir karşı kampanya yürüttüler ve başarılı oldular. Ancak bunun için Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron İskoçlara ciddi vaatlerde bulunmak zorunda kaldı; özerk parlamentoya ve belediyelere daha fazla yetki, petrol gelirlerinden daha büyük pay.
Anlaşılan İskoçlar Birleşik Krallık dışında belirsizliklerle dolu bir düzene henüz hazır değil, ama süreçten kazanımları tartışılmaz. Yine de görünen o ki, bu konu ilerleyen yıllarda İngiliz iç politikasını meşgul etmeye devam edecek.

Bu arada İskoç referandumunun sonucunu merakla bekleyen İspanya da "darısı Barselona'nın başına" demiştir mutlaka, zira o bölge de İspanya'dan ekonomik ve tarihsel nedenlerle ayrılmayı hararetle tartışıyor.

1 yorum:

  1. ne güzel bilgilendirici bir yazı olmuş bu emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil